Tenakuz

/ / EDEBİYAT

kalpten kalbe bir inikas
bir ışık
bir oyun
fazlası değil, azı değil
zulüm hiç değil
yalnızca bir boşluk bu his
biliyorum, düştüğüm bu tenakuzlar boşa
vakti geldi itirafın
biliyorum
her şeyin meramı evvelinde gelenden bellidir
boğulmakta olan bir hikâye
nihayetinde boğulduğu suyun derinliğinden bilinir
tıpkı evrenin yansıması gibi
bir ömre de yalnız üç cemre düşer
bazen erken bazen geç,
bir tek bunu bilemezsin
geri kalan her şey bir duyultudur,
bazen hiç anlayamazsın
adına ne dersen de
ya karma ya ilahi adalet
öyle garip çalışır ki
düğümlenirsin
sonra o hiç olmaz sandığın şey
en başından olmaya meyillidir
ve hatta sen o meyili itmişsindir yeni bir güne
neticesinde tüm bunlar yine bir tenakuzdur
bilemezsin
asla bulamazsın
bulsan da kabullenmezsin
bu kilitten çıkamazsın
ne var ki çok sonra o tanıdık şeye denk gelince
kendine itiraf etmeden kabullendiğini
anlarsın
her şey bir rüya uzaktadır
her şey bir rüya yakın
ve her şey başladığı yerde biter
her şey başladığı sebeple
sen adına ne dersen de…

Şevval ERDEMOĞLU

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir