Giriş Hukuk; özellikle 19. yüzyıl ile birlikte büyük bir devinim sergilemiş, ilkel ve kabilesel yapısından yavaş yavaş kurtulmaya ve kurumsal bir yapıya sahip olmaya başlamıştır.Temel insan hak ve özgürlüklerini koruma altına almaya çalışan, normatif ve keyfilikten uzak, modernist bir kurumsal yapı yaratılmaya çalışılmıştır. Ana gayelerini kabaca tarif ettiğimiz bu kurumsal yapı, zamanla kendini kutsal ve
Giriş 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan 7.8 büyüklüğündeki Gaziantep ve 7.6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depremlerinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin yaşandığı 10 ilde “Olağanüstü hâl” kararı alındığını duyurdu. Hatırlarımıza hemen 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülke çapında alınan olağanüstü hâl kararı ve o dönem alınan “Olağanüstü Hâl Kanun Hükmünde Kararnameleri” geldi. Aşağıda Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan
Bireyin kendisini veya üçüncü bir kişiyi haksız saldırı, gelen tehlikeler karşısında saldıran kişiye karşı koruması, savunmasına meşru savunma denir. Meşru savunmaya “meşru müdafaa”, “haklı savunma” ya da “yasal savunma” da denmektedir1. Lakin bizim öğretimiz TCK’de meşru savunma dendiği için bunu kullanmayı tercih eder. Meşru Savunma 765 sayılı TCK’da ‘Kanunun bir hükmünü veya salahiyettar bir merciden
Giriş Fikri mülkiyet hukukunun amacı yaratıcı fikirlerle ortaya konmuş hususiyet özelliği taşıyan eserlerin fikri mülkiyet hakkı sahiplerini korumak ve yaratıcılığı özendirmektir. Fikri mülkiyet hukuku romanlardan bilgisayar programlarına, resimler, filmler, TV yayınları ve performanslara, estetik elbise tasarımlarından, ilaçlara, genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvanlara kadar uzanan geniş ve çeşitlilik arz eden bir alanda mülkiyet hakları tanımakta ve
İnsan benzeri becerilerin makine ve bilgisayar sistemleri tarafından simülasyonu şeklinde tanımlanan yapay zekâ (AI), her geçen gün daha hızlı yaygınlaşmakta ve önemli değişimlere uğramaktadır. Hukuk uygulaması da bu dönüşüm ve gelişimden oldukça etkilenmiş olup yargısal işlemler de değişimlerden payına düşeni almıştır. Bu kapsamda hukukçular için hukukun temel ilke ve değerlerinin, ne derecede kullanılabilir ve uygulanabilir
I-Giriş Haksız tahrik, oldukça tartışmalı bir kavramdır. Zaman zaman gündemi meşgul etmekte, kamuoyu tarafından eleştiri hâline gelmektedir. Mahkemelerin haksız tahrik indirimine alakalı alakasız her vakıaya ilişkin olarak başvurduğu ve bu durumun adaletin tesisi konusunda problem yarattığına dair eleştiriler bulunmaktadır. Yine doktrinde de haksız tahrik düzenlemesinin ucunun çok açık olduğu konusunda kritikler yer almaktadır. Söz konusu
Türkiye siyasi tarihine baktığımızda her zaman için hükümet sisteminde köklü değişimlerin, tartışmaların olduğunu görürüz. Nitekim bizim neslimizde yakın bir tarihte yönetim biçiminin kökten değişimlere uğradığına bizzat şahit oldu. Toplumun ne kadarı bu sistemi benimseyebildi veyahut ayak uydurdu bilinmez ancak değişiklikle beraber hayatımıza ve tarihimize baktığımızda kısır bir döngüye girdiğimiz şüphesizdir. Bugün yaşadığımız bu döngü içerisinde
Rosenhan deneyi, insanların psikolojik yönden tam olarak anlaşılamayacağını anlatan o dönemin psikiyatri camiasını yerle bir eden deney. 1973’te Amerikalı araştırmacı David L.Rosenhan bir deney yapmaya karar verir. Deneyin amacını Rosenhan şu sözlerle açıklar: “Birçok cinayet davasında, suçlanan tarafın yanında olan psikiyatrisler, kişinin psikolojik durumu normal olmadığından ceza almaması gerektiğini savunurlar. Davacı tarafta yer alan ünlü
Giriş Ne zaman gündemi etkileyen bir suç işlense ve sonrasında ilgili kişi hakkında bu suç şüphesi sebebiyle soruşturma başlatılsa bir anda söz konusu şüphelinin neden halen dışarıda olduğu tartışmaları alıp başını yürüyor. Sosyal medyada da sıkça masaya yatırıldığına şahit olduğumuz bu konunun çözümü gerçekten de bu kadar basit mi, her şüpheli ya da sanık gerçekten
Hukukun tarihsel gerçekliğine baktığımızda Roma döneminden bu yana norm koyarak toplumsal düzenin sağlanacağı tahmin edilmiştir. Ağırlıklı olarak bu yöntemin başarılı olduğu kanaatinde olsak da faşist dikta rejimlerde bu yöntem tam tersine hukuk devleti adı altında birçok suçu örtmek için kullanılmıştır. Şöyle bir 1500-1600 yıl öncesine küçük bir yolculuk yaptığımızı varsayalım. Dönemin Doğu Roma İmparatoru Justinianus