alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
Giriş Bu metindeki esas amaç, Jojo Rabbit (Tavşan Jojo, 2019) ve Ivanovo Detstvo (Ivan’ın çocukluğu, 1962) filmlerini ortak bir biçimde incelemek ve aralarındaki nüanslara da atıfta bulunmaktır. Filmlerin kısa özetleri verildikten sonra biçimleri, çekim yöntemleri, hissiyatları incelenecek, mizah ögesinin savaştaki yeri ve çocukların gözündeki savaşın nasıl olduğuna bakılacaktır. Son olarak da kendi yorumum ile seyirci
alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
Sevgilisi Manni’nin hayatını kurtarabilmek için 100.000 Markı 20 dakika içerisinde bulmak zorunda olan bir Alman genci olan Lola’nın hikayesini anlatan Lola Rennt (Koş Lola Koş) hakkında, film içerisinde de doğal bir biçimle oluşan bölümlere ayırarak incelemek ve nihayetinde de elde edilen bulguları açıklamak amacıyla bu metin yazılmıştır. Giriş Daha önce hiç kelebek etkisini duymuş muydunuz?
alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
İlhan Berk’in Enis Batur’a yazdığı mektuplarda da, Ece Ayhan’ın İlhan Berk’e yazdıklarında da bu sıralar aynı şeyi görüyorum. Bir yaratının ızdırabını, zihinsel mücadeleyi, asla tatmin olamamayı. Bunlar da nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim, şundan söylüyorum. Uzun zamandır -sanıyorum izlediğim günden beri- benim sinema dünyamın biricik güzide filmi “Bir Zamanlar Anadolu’da”yı yazmanın hayalini kuruyorum. Fakat daha
alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
Charlotte Wells imzalı Aftersun (Güneş Sonrası) Münih ve Cannes’dan sonra Antalya ve İstanbul’da da adından oldukça söz ettirdi. Çekimleri Muğla’da gerçekleşen filmin başrolleri ise “Normal People” dizisiyle hayatlarımıza giren Paul Mescal ile ismini yıllar boyunca çokça duyacağımız Frankie Corio’ya emanet. Hafıza sinemasına yepyeni bir soluk getiren Wells’in Aftersun’ı, kurduğu minimal ve mütevazı anlatıdan neredeyse epik
alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
Her Şey Nasıl Başladı? 28 Aralık 1895’te, Fransa’da, sadece 33 kişiden oluşan bir grup “Bir Trenin Gara Girişi”ni seyretti. Ancak bu seyir, garda değil bir salonda gerçekleşti. Dünyada ilk sinema salon gösterimi böyle yapıldı. Hızla gelişen sektörde sinematograflar, kinetoskoplar ve dahası icat edildi. 12 Aralık 1896’da ise sinema bu topraklara giriş yaptı. Sponeck Birahanesi’nde yapılan
alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
Türk Sineması henüz sektörleşmeye başladığı 60’ların başında şu andaki mevcut halden oldukça farklı ve bağnaz bir yerde duruyordu. Kurmacaların hemen hemen hepsi bir düşünceyi tartışmıyor da sanki koca bir ülke bu filmleri değil bu filmler boş boş üretildiği topluma bakıyordu. Sansür kurulları, para babası, ihmalkâr yapımcılar da bunu besleyen her kötü işi sanki özenle seçiyorlardı.
alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
“Eşimi sinema tutkum yüzünden yoksulluğa mahkûm ettim. Yoksulluk utanç da getirir. Hele bizim buralarda, sosyal yarışı kaybettiğin an, dışlanırsın. Insanlar ahlaksızlığı bağışlayabiliyor ama acizliği asla. Çal, soy, yeter ki yoksul kalma. Ben Beyoğlu’nda, koltuğumun altında senaryolarla kapı kapı dolaşırken, evin faturalarını, çocuklarımın bakımını eşimin üzerine yıktım. Benim gibi bir sorumsuzu yönettiği için, o büyük yönetmendir.”
alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
Çalışmamıza, “Matrix 4: Resurrections” filminin Birincil Kahramanı Neo, kullanıcı adlı Thomas A. Anderson’ın kurduğu “Sadece rüya olmayan rüyalar görüyorum.” cümlesi ile başlayacağız. Bu bağlamda, Alice Harikalar Diyarında adlı çocuk masalının odak noktasını oluşturan ve aynı zamanda Carl Gustav Jung isimli İsviçreli psikiyatrın da özellikle üstünde durduğu rüya kavramı üzerinden çözümleyeceğiz. Bu noktada Jung, rüyaların bilinçten
alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
Oscarlar yine öncesi ve sonrasıyla, girdiği sıkıcı bunalımla sinema gündeminde buldu kendini. Oscar töreni televizyonda uluslararası bir canlı yayın gösterisi olması vesilesiyle daha da ayrıksı olmaya ve ticari tarafını gitgide daha da keskinleştiremeye başladı. Ayrıksı kelimesi bu sıkıcı şölen için fazla gösterişli gibi dursa da bu derece sahne oyununa döndürülen bir dizi teknik onurlandırma töreni
alegori
/ KATEGORİ : SİNEMA
Paul Thomas Anderson özgürlüklerini yeni elde etmiş bir Amerikan on yılında 26 Haziran 1970 yılında Studio City Los Angeles’ta doğdu. “Baby Boomer” ların devasa bir kültür kasırgası ve dönüşümü içinde debelenmesinin ardından sivil ve insan haklarının birinci dünya ülke toplumlarının önceliği haline geldiği bir dönemde yeni bir eğlence kuşağı doğmuştur. Bu kuşak bir şekilde yaptığı işlerde