Günümüzde Rusya Federasyonunda yürürlükte olan anayasa 1993 anayasasıdır. Rusya’nın hükümet sistemi bu anayasa ve ardından anayasada yapılan değişiklikler sonucu şekillenmiştir. Bilindiği gibi üç ana erk bulunmaktadır. Bunlar: Yasama, Yürütme ve Yargı erkleridir. Rusya’da bu erkler, Federal Meclis (Duma + Federasyon Meclisi), Başkan ve Mahkemeler arasında paylaştırılmıştır. Şimdi bu paylaştırılmanın nasıl olduğunu ve her bir erke ne kadar yetki verildiğini inceleyelim.
Rusya’da yürütme erkini Başbakan ve Devlet Başkanı üstlenmektedir, en azından görünüşte bu böyledir. Birazdan Devlet Başkanının sahip olduğu yetkileri aktardığımda bu ifadeyi kullanmamdaki sebebi göreceksiniz. Rusya’da devletin iç ve dış politikalarını belirlemekle Devlet Başkanı görevlidir. Devlet Başkanı 6 yıllığına ve halk tarafından seçilir. Başbakan Duma’nın rızasıyla Başkan tarafından atanmaktadır. Başbakan adayını meclise öneren de yine Başkandır. Şimdi devlet başkanın sahip olduğu muazzam bir yetkiye değineceğim. Eğer Devlet Başkanının gösterdiği adayı Duma üç kez üst üste reddederse Başkan, Başbakanı atayıp Duma’yı fesheder, böylece seçimler yenilenir. Yani görüldüğü gibi eğer Meclis, Başkanın talep ettiği Başbakanı onaylamazlarsa kendisini fesih edilme tehlikesiyle karşı karşıya bulur. Bunun da Meclisin işlerliğine ne kadar olumsuz bir etkisinin olacağı aşikârdır.
Rusya’da yeni bir Başkan seçilince Hükümet yani Başbakan ve Bakanlar istifa edilmiş sayılır. Bu uygulamanın amacı ise Başkanın istemediği bir hükümetle çalışmasını engellemektir. Böylece conflict meydana gelmemiş olacak ve devlet muntazam bir şekilde işleyebilecektir(!) Başkanın ayrıca Başbakanı istifa ettirme ve Başbakanın istifasını kabul etmeme yetkisi de bulunmaktadır. Yani bir Başbakan görevinden istifa etmeye kalkışsa bile Başkan bunu kabul etmez ise görevine devam etmek mecburiyetindedir.
Başkan Duma’ya doğrudan kanun teklifi sunabilmektedir ve asli düzenleme yapma yetkisi bulunmaktadır. Yani Başkan Meclise hususi olması gereken yasama erkinde bile yetki sahibidir. Böyle bir durumun Rusya Federasyonun’daki yasama-yürütme-yargı erkleri arasındaki eşitsiz güç dağılımı sebebiyle kuvvetler ayrılığı ve iktidar erklerinin sınırlandırılması ideasıyla pek örtüşmediği açıktır. Sahip olduğu en önemli fonksiyonu bile yürütmenin temsilcisi olan Başkan ile paylaşmak zorunda kalan bir meclisin bağımsızlığından ve işlerliğinden en azından böyle bir sistem içerisinde söz edilmesi mümkün gözükmemektedir. Ama Rusya anayasası bir lütufta bulunmuş ve Başkanın çıkarttığı kararnamelerin federal kanuna ve federasyon anayasasına aykırı olamayacağını belirtmiştir. Lakin yine aynı anayasada Başkanın düzenleyeceği kararnameler için hiçbir konu sınırlaması koyulmamıştır. Dolayısıyla yukarıda belirttiğim hükmün pek bir manası kalmamaktadır.
Ayrıca pek şaşılmayacağı gibi sıkıyönetim ve OHAL ilan etme yetkileri de Başkanın elinde bulunmaktadır. Lakin OHAL ve sıkıyönetim ilanı kararları Federasyon Konseyinin onayına tabidir. Böylece bir nebzede olsa Başkanın olağanüstü yetkileri frenlenmeye çalışılmıştır.
Bir devlette iktidarın ve gücün kuvvetler ayrılığı ilkesine göre sınırlandırılmasının anayasal ve demokratik bir ülke yaratmak için gerekli olduğundan bahsettik. Bu erklerden yargı erki yasama ve yürütmeden bağımsız bir konuma sahiptir, en azından Hukuk devletlerinde bu durum böyledir. Yargının yasama ve yürütme kuvvetlerini elinde bulunduranların tahakkümü altında kalmaması gerekmektedir. Yasama ve yürütme erkleri arasında eşyanın doğası gereği ilişkiler bulunsa da yargının bağımsız ve adaletin tecilini sağlayabilecek özgürlüğe sahip olduğu konumu korunmalıdır. Şahsımca önemli bu hususları belirttikten sonra Rusya Federasyonun yasama erkini temsil etmekle görevli olan Duma ve Federasyon Meclislerine dair açıklamalarımızla devam edelim.
Devlet Duma’sı üyeleri 5 yıllığına seçilir ve Duma’nın üye sayısı 450’dir. Rusya bir federatif devlettir. Federatif yönetimlerde genellikle eyaletleri ve federal halkı temsil eden iki başlı meclis sistemleri vardır. Örneğin ABD’de Kongrenin iki yasama organından biri olan Temsilciler Meclisi federal halkı temsil ederken Senato ise eyaletleri temsil eder. Rusya’da da iki meclis bulunmaktadır. Duma federal halkı, Federasyon Konseyi ise eyaletleri temsil eder. Federasyon Konseyinde her eyaletten 2 temsilci bulunmaktadır. Biri federe birimlerin-yani eyaletlerin- yasama organlarından diğeri de yine aynı eyaletlerin yürütme organı tarafından seçilmektedir. Federasyon Konseyindeki sandalye sayısı ise 170’tir. Genel olarak Duma ve Federasyon Konseyinin yapısını bu şekilde aktarmak mümkündür.
Yukarıda birçok kez değindiğimiz gibi meclisin yetkisi yasama alanındadır. Lakin bu yetkisi Başkana verilen birçok yetki tarafından kısıtlanmıştır. Kendilerini özgürce ifade etme hürriyetleri bile bir nevi prangalanmıştır. Örneğin Duma’nın hükümete güvensizlik oyu vermesi durumunda Başkan bunu reddedebilir. 3 ay içinde tekrar bir güvensizlik oyu verirse Başkan Meclisi fesih edebilir. Yani parlamenter hükümet sistemlerinde yasamanın bir kozu olarak görülen güvenoyu kavramı Rusya’da tam tersi bir işlev görmektedir.
Başkanın ayrıca güçleştirici veto yetkisi de bulunmaktadır. Kendi masasına getirilen bir kanunu reddederse ancak Meclisin iki kanadının 2/3’lük kabulüyle kanunu ısdar etmek zorunda kalır. Ki bunun da pratikte pek bir mümkünatı bulunmamaktadır.
Toparlamak gerekirse günümüz Rusya’sında uygulanan sistem oldukça otokrat bir rejimdir. Tüm yetkiler Devlet Başkanında toplanmış ve yasama erki işlevsiz kılınmıştır. Böyle bir sistemle ile anayasal bir devletin, bir hukuk devletinin yaratılması imkânsızdır. Benim Rusya Federasyonu hükümet sistemine ve bu çerçevede kuvvetler ayrılığı ilkesine dair kendi hukuk devleti anlayışım dâhilinde söyleyeceklerim bu kadar, umarım faydalı bir yazı olmuştur.
Kaynakça
-ERTAŞ, Türker, Kuvvetler Ayrılığı Bağlamında Yasama, Yürütme ve Yargı Organları Arasındaki İlişkiler, Ankara 2019.
-Türker Ertaş/DEÜ Hukuk Hükümet Sistemleri Dersleri.