Sinema doğduğu yıllarda sinematograf aletinin çıkardığı gürültülü sesi bastırmak amacıyla filmlere piyano eşlik edermiş. Bu şekilde ortaya çıkan film müziği daha sonra sessiz filmlerde sahneye uygun senfonik müzikler çalan film müziği orkestralarıyla birlikte kazanç getiren bir sektör halini almıştır. Günümüzde film müziği albümleri filmler kadar popüler hale gelebilmekte; sahneler müzikleri ile akılda kalabilmektedir. Sahnede verilen duygunun yoğunluğunu arttırmak, kelimelerle ifade edilemeyecek duyguları vermek için müzik çok önemli bir araçtır. Lakin internette ve akademik anlamda bu ilişkiye az değinilmiştir. Bu yüzdendir ki ilk yazımda bu konuya değinmek istedim. Bir seri olmasını planladığım bu içerikte ilk olarak film ve tiyatro müziği bestecisi olan Abel Korzeoniowski’nin içinde yer aldığı bazı yapımları inceleyeceğim.
Abel Korzeniowski müzisyen bir ailenin içinden gelen bir sanatçı. Annesi çellist olan Korzeniowski, sanat okulunda çello çalmayı öğrenirken eğitimi sevdiğini fakat sahne korkusundan dolayı eğitimin onun için stresli geçtiğini söylüyor. Filmler hakkında “Filmleri keşfettim, filmlerin içinde müzik vardı ve bu, benim için inanılmaz derecede çekici bir şeydi. Çünkü bir şeyler yapabilecektim ve bunun için stres yapmam gerekmeyecekti. Stres olmadan başardığım şeyleri temsil edebilecektim.” Bu şekilde film bestecisi olmaya karar veren Korzeniowski bunun kolay bir süreç olmadığını aktarıyor bizlere. Akademiye girebilmek için 3 yıl çalışması gerekmiş. Tercihini klasik müzikten yana kullanmanın onun için çok doğal bir karar olduğunu çünkü klasik müzik içinde doğduğunu söylüyor.
Polonyalı olan Korzeniowski Hollywood’da çalışmak ile ilgili “Her zaman büyük bir hayalimdi.” diyor. Erken işlerinden biri olan Metropolis’ten sonra, Hollywood’da ilk işi olan Pu-239’u yaptı. İlk işi olduğu için gerçekten stresli geçen Pu-239 onun için adeta bir testti. Bunda başarısız olursa Polonya’ya geri dönmesi gerekebilirdi. Başarılı olan bu işten sonra Tom Ford ile çalışmaya başladı. Single Man ve Nocturnal Animals’ta beraber çalıştılar. Daha sonra W.E.’de yönetmen olarak Madonna ile çalıştı. Kendisi gibi müzisyen olan Madonna ile çalışması Korzeniowski’ye farklı bir bakış açısı katmış. Bunu şu sözlerle açıklıyor: “Benim bir şeyleri nasıl söylediğimi ve onun bir şeyleri nasıl söylediğini anladığımız ve iletişim kurabildiğimiz safhayı geçtikten sonra, onun bakış açısını anlamak çok ilginç bir deneyim oldu. Örneğin klasik müzikle onun bakış açısı ile konuşursak, önce parçaya yavaş yavaş başlayıp tempoyu yükseltmek; sonra da parçayı son 2 dakikada kreşendo noktasına getirmek doğal bir durum. Fakat onun bakış açısı ‘Neden ilk yavaş kısımları kesip son 2 dakikayı vermiyoruz?’ idi.” W.E.’den sonra John Logan’ın senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı Penny Dreadful’da çalışıyor. Penny Dreadful 3 sezonluk bir yapım. Korzeniowski her sezon, o sezonun senaryosunu okuyup karakterlerin gelişimine ve senaryonun gidişatına göre 5-6 aylık bir çalışma yaptığını söylüyor.
Metropolis
1927 yapımı olan film, sessiz sinemanın son çağına ait. (1930’da sesli sinema, kabul edilen bir standart haline gelmiştir.) Siyah beyaz, 147 dakika uzunluğunda ve ilk bilimkurgu filmlerinden sayılan Metropolis, ikiye bölünmüş bir şehri anlatmaktadır: Şehrin altında makinelerle yaşayan kısım ve şehrin üstünde refah içinde yaşayan kısım. Bu sınıfsal ayrım, müziklere de dikkatten kaçmayan bir şekilde yansıyor. Yeraltında işçilerin yaşadığı muhiti gördüğümüz sahnelerde müzik kasvet verirken şehrin üst kısmına çıktığımızda neşeli, hatta içinde kuş cıvıltıları ve çocuk sesleri olan müzikler duyuyoruz.
Metropolis’in müzikleri, 2004 yılında Korzeniowski tarafından filmin ruhuna uygun bir biçimde tekrar bestelenmiş. İlk gösterimi Polonya’daki Era Nowe Film Festivali’nde senfoni orkestrası ile yapılmıştır. Senfoni, 90 parça çalmış ve bu parçalara iki solist eşlik etmiştir. Metropolis’teki sınıfsal ayrımı sembolize etmesi için solistler, iki farklı kültürden seçilmiş: Birisi kültürel kökenleri yansıtırken diğeri ise daha popüler kültürden gelen izleyicilerin ‘yıldız’ diye adlandırabileceği daha üst sınıfları temsil eden bir sanatçı. Konserin verileceği yer konusunda, filmin yönetmeni Fritz Lang’ın vizyonuna uygun olması için klasik bir konser salonu değil de izleyicinin kendini dış dünyadan soyutlanmış hissedebileceği açık alan tercihinin daha uygun olacağı düşünülmüş. Korzeniowski’nin Metropolis için yayınlanan albümü ise 16 parçadan oluşuyor. İşte o 16 parçalık albüm:
https://www.youtube.com/playlist?list=PLJM7wMTvxIe0kbX1nWFh63WC2DvI1JkD8
A Single Man
Türkçe’ye ”Tek Başına Bir Adam” olarak çevrilen Single Man, 2009 yapımı bir Tom Ford filmi. Christopher Isherwood tarafından yazılan A Single Man kitabının uyarlaması. Film, 16 yıllık partnerini bir trafik kazasında kaybeden George Falconer’ın bulunduğu ortama cinsel kimliği ve Amerika’da bir İngiliz olması ile yabancılaşmasının hikâyesini anlatıyor. Ölüm, yalnızlık ve korku öğelerinin üzerine kurulmuş olan filmin müzikleri de filmdeki bu duygularla paralel. Yer yer kasvetli, hüzünlü ve insanı olduğu yerden alıp götüren cinsten… Korzeniowski, Tom Ford’un diğer yapımcılardan farklı olduğunu ve dünyasında yer alan her detayın bir anlamı olduğunu söylüyor. Sahnelerdeki renk uyumu ve görsel düzen, müzikle beraber birçok sahnede klip etkisi yaratıyor. Korzeniowski’nin Single Man için hazırladığı albüm:
https://www.youtube.com/playlist?list=PL399F66A543CB9590
Nocturnal Animals
Korzeniowski’nin Tom Ford ile ikinci işi olan Nocturnol Animals, Türkçe’ye ”Gece Hayvanları” diye çevrilmiş. Aynı zamanda A Single Man gibi bu film de bir kitap uyarlaması. Austin Wright’ın ”Tony and Susan” kitabının uyarlaması olan filmin başrollerini Jake Gyllenhaal ve Amy Adams paylaşıyor. 2016 yılında gösterime giren film, genç yaşta evlenip ayrılan Susan ve Edward’ın yıllar sonra yollarının tekrar kesişmesi ile başlıyor. Yazar olan Edward, yazdığı kitabı okuması için Susan’a gönderiyor ve olaylar şekilleniyor. Susan, hırslı ve toplumun ona dayattığı normlardan kopamayan biri. Bu yüzden başta Edward’ın yaşamak istediği hayatı, yazar olma isteğini küçük görüp Edward’ı yetersiz bularak onu terk ediyor ve genç, güçlü bir iş adamı olan Walker ile evleniyor. Edward’dan ayrılma sebebi olan her şeye kavuştuğunda ise elinde mutsuz bir hayat kalmış oluyor. Korzeniowski’nin Nocturnal Animals için hazırladığı albüm:
https://www.youtube.com/playlist?list=PL16e6NJingsbp8wv3A867rwekMGEP-4mk
Yazımın başında da bahsettiğim gibi besteciler ve yapımlarını birlikte konu alacak bir yazı dizisi oluşturmayı düşünüyorum. Bu dizinin ilk yazısı umarım sizler için keyifli bir okuma olmuştur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, sağlıkla kalın.
Kaynakça
1-2020. Nek.Istanbul.Edu.Tr. http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/
2-2020. Nek.Istanbul.Edu.Tr. http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/44834.pdf
3-https://youtu.be/iZUXzIej9sA
4-http://www.abelkorzeniowski.com/
Çok güzel hazırlanmış bir yazı.Devamını sabırsızlıkla bekliyorum, umarım bu seride Requiem for a Dream’den sonraki eserleri gölgede kalan Clint Mansell’e de bir yer ayrılır.