Bu yazımızda, sizlerle beraber feminist doktrinin 4 ana dalgası üzerinde duracak, bu dalgaları hep beraber inceleyeceğiz. Feminizmin bu 4 aşamasını incelerken detaylı bir siyasi ideoloji incelemesi yapmaktan daha çok bilmeniz gereken önemli noktaları sizlerle paylaşacağız. Dilerseniz birinci dalga feminizm ile yazımıza başlayalım.
Birinci Dalga Feminizm
Sizlere feminizmin bu aşamasını aktarmadan önce Mary Wallstonecraft’ın A Vindication of the Rights of Women/Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi adlı eserinden birkaç satır paylaşmak istiyorum. ‘‘Artık kadınların yaşam şekillerinde bir devrim gerçekleştirmenin vakti geldi. Kadınlara yitirdikleri onurlarını yeniden vermek ve insan soyunun bir parçası olarak dünyanın dönüştürülmesine katkıda bulunmalarını sağlamak için geç bile kalındı. Kadın ve erkek arasında, cinsel arzulama dışında hiçbir fark kalmayıncaya kadar, mücadele!’’
Peki nedir bu birinci dalga feminizm? Birinci dalga feminizm, 19.yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu dönemin feminist doktrininin temel gayesi, siyasi ve hukuki alanda kadınlara dair ayrımcılığın son verilmesidir. Kadınların oy hakkını elde etmelerinin sağlanması, bu amaçların en başında gelmektedir. Bu hedefler doğrultusunda Batı toplumlarında çeşitli kadın hareketleri ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılın başlarında Birleşik Krallık ve ABD’de pasif direniş, kamu toplantılarını bölme, açlık grevi yapma gibi yollarla kadınların seçme ve seçilme hakkını savunan, organize olmuş kadın hakları savunucuları süfrajet olarak nitelendirilmiştir.
Kadınlar, haklarını öyle kolay bir şekilde kazanmamıştırlar. Yaptıkları açlık grevlerinin neticesinde hükumet tarafından zorla beslenme politikalarına maruz bırakılmış, ataerkil sistemin yarattığı pek çok zorlukla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Lakin yılmadan ve usanmadan direnişe devam etmişlerdir. Bunun neticesini de, ataerkil sistemde açtıkları gediklerle siyasi ve hukuki haklarını elde ederek almışlardır.
Görsel 1: Birleşik Krallık hükumeti tarafından zorla beslenme programına tâbi tutulan bir süfrajet.
1893’te önce Yeni Zelanda’da, ardından da çeşitli Batı ülkelerinde kadınların seçme ve seçilme hakkı elde etmesi ile birinci dalga feminist hareket amacına ulaşmıştır. Lakin bu durum, kadın hareketini zayıflatmıştır. Net bir hedefin gerçekleştirilmesiyle beraber kadın hareketi bir durağanlaşma dönemine girmiş, feminizmin ikinci dalgasının 1960’larda ortaya çıkmasına kadar da bu süreç devam etmiştir.
Birinci dalga feminizm, genel olarak liberal feminist doktrin ile uyum içerisindedir. Liberal feministler de kadınların kamusal alanda erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiğini savunmuşturlar. Liberal feministlere göre kadınlar, tıpkı erkekler gibi eğitim hakkına, oy hakkına sahip olmalıdır. Kadınlara hukuki ve siyasi alanda gerekli haklar sağlanmalı, onlar için fırsat eşitliği yaratılmalıdır.
İkinci Dalga Feminizm
İkinci dalga feminizm, 1960’lı yıllarda ABD’de ortaya çıkmıştır. Bu feminist dalganın amacı, kadınların sadece siyasi ve hukuki haklarını elde etmeleri değildi. Çok daha farklı bir misyon taşıyordu. Siyasi ve hukuki hakları elde etmiş olmanın, ataerkil sistem tarafından kadınlar üzerinde kurulmuş tahakkümün çözümü olmadığını savunuyorlardı.
İkinci dalga feminizm, özel alana, kadınların ev içindeki cinsiyet rolleri nedeniyle mâruz kaldıkları eşitsizliklere, üreme özgürlüğüne ve cinsel özgürlüğe odaklandı. Taleplerin tamamı, kadınların bedenlerini ve gündelik hayattaki etkinliklerini ataerkil toplumun denetiminden kurtararak kendi kontrollerine almak istemeleri ile ilişkiliydi. Kadınlar artık kürtaj hakkı, doğum hakları, kadının şahsına ait haklar, cinsel özgürlük hakkı gibi birinci dalga feministlerin talep ettiği siyasal ve hukuki haklardan çok daha fazlası için mücadele ediyorlardı.
Simone de Beauvoir’in 1949 yılında yayımladığı Le Deuxième Sexe/İkinci Cins adlı eseri, toplumsal cinsiyet siyasetini yeniden açmış ve ikinci dalga feministlerin habercisi olmuştur. Beauvoir, bu eserinde biyolojik ve toplumsal olmak üzere iki cinsiyet kavramından bahsetmektedir. Ona göre biyolojik cinsiyet, kişinin anatomik özellikleri neticesinde var olan cinsiyetti. Lakin toplumsal cinsiyet ise ataerkil düzen tarafından yaratılmıştı. ‘‘Kadın doğulmaz, kadın olunur.’’ İşte bu cümle, Beauvoir’in düşüncelerini yalın ve çarpıcı bir şekilde aktarmaktadır bizlere.
Görsel 2: Jean-Paul Sartre ve Simone de Beauvoir, Balzac Anıtının önünde.
Betty Friedan’ın 1963 yılında yayımladığı The Feminine Mystique/Kadınlığın Gizemi adlı eseri ile birlikte ikinci dalga feministlerin sesi gür bir şekilde duyulmaya başlanmıştır. Friedan bu eserinde, Amerikan orta sınıf kadınlarının bir eve ait olmaları, onlardan sürekli ev işlerinin beklenmesi hususunun kadınlar üzerinde depresif bir ruh hali yarattığını belirterek eril ve kadını ev içi alana hapseden ataerkil normlara eleştiriler getirmiştir.
İkinci dalga feminist hareket, radikal feminizmi de doğurmuştur. Bu feminist anlayışın merkezinde kadın vardır. Radikal feministlere göre toplumda cinsiyet temelli bir tahakküm bulunmaktadır ve bu tahakkümün yaratıcısı da ataerkil sistemdir. Mevcut sistem yıkılmadığı sürece kadınların ataerkil sistemin eril ve ilkel tahakkümünden kurtulmaları mümkün değildir.
Radikal feminizme değinmişken tecavüz kuramından de kısaca bahsetmek istiyorum. Bu kurama göre ataerkil sistem, kadınları korku içerisinde bırakan ve onların itaat etmelerine sebep olan bir tecavüz kavramı ortaya çıkarmıştır. Tecavüz kuramıyla beraber erkekler kadınlar üzerinde korku ve itaat rejimi kurabilmektedir. Bu kuramın temelinde şiddet açlığı yatmaktadır. Fiziki olarak bir tacizde bulunmayan erkekler bile ataerkil sistemin yarattığı tecavüz kültürüne karşı sessiz kalarak bu kurama destek vermektedir.
Üçüncü Dalga Feminizm
1990’larda hayat bulan üçüncü dalga feminizm, ikinci dalga feminizmin kadınların sadece orta sınıf beyaz Amerikalılardan ibaret olmadığı savıyla öne çıkmıştır. Onlara göre ikinci dalga feminist hareket, kapsayıcı bir kadın hareketi ortaya çıkarma konusunda başarısız olmuş, tüm kadınların sorunlarını ifade edecek bir oluşum yaratamamıştır.
Üçüncü dalga feminizm, kadınların farklı ırklardan, farklı kökenlerden, farklı inançlardan ve farklı kültürlerden geldiğini kabul etmiş ve bunları öne çıkarmıştır. Afrika’da sefalet içinde yaşayan, Vietnam’da günlük 2 dolara fabrika işçiliği yapan kadınların da yaşadığı sorunlar dile getirilmeye başlanmıştır.
Görsel 3: Üçüncü dalga feminizmin barındırdığı çeşitliliğe dair bir poster.
Ayrıca kadın kavramını farklı cinsel kimliğe sahip kadınları da kapsayacak biçimde genişletmiştir bu hareket. Judith Butler, 1990 yılında yazdığı Gender Trouble: Feminism and the Subversion of Identity/Cinsiyet Belası: Feminizm ve Kimliğin Altüst Edilmesi kitabında Queer (LGBT tanımlarını tekrar yapan; bunların cinsel olduğu kadar sosyolojik, entelektüel ve politik açılımlarıyla tarihsel, kültürel gelişimlerini de anlatan teori.) kuramını ortaya atmıştır. Bu kitabında cinsiyet kavramını sorgular. Kadın ve erkek olarak sadece iki cinsiyet olmadığını söyler. Öne sürdüğü bu kuramla geleneksel cinsiyet sınıflandırmasına karşı çıkar. Butler’ın bu kitabı, üçüncü dalga feminist hareket açısında oldukça önem taşımaktadır.
Üçüncü dalga feminizm, kadın hareketini çok daha geniş ve kapsamlı bir alana yaymış lakin bunun bir sonucu olarak da pek çok farklı feminist alt kol ortaya çıkmıştır.
Dördüncü Dalga Feminizm
Dördüncü dalga feminizm, sosyal medya kavramının dünya medeniyeti üzerinde git gide sağlamlaşmaya başladığı 2008’li yıllarda ortaya çıkmış ve günümüzde de hala şekillenmeye devam etmektedir. Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya uygulamaları kadınların küresel bir bağ kurabilmesine olanak sağlamıştır. Dördüncü dalga feminizmin ana ögeleri teknoloji ve sosyal medyadır.
Dördüncü dalga feminizm ile beraber üçüncü dalgada ayrışan grupların tekrar buluşabileceği bir küresel bağ kurulmuştur. Bu hareket, dünyanın her yerinden pek çok feministi bünyesine dahil etmektedir. Artık Orta Doğu’da ataerkil sistemin tahakkümüne maruz kalan bir kadın, sesini Japonya’daki beyaz yakalı ofis çalışanına duyurabilmekte, onun desteğini arkasında hissedebilmektedir. Dünyanın pek çok yerinden kadınlar, aslında aynı sorunları yaşadıklarını sosyal medya sayesinde daha kolay bir şekilde anlamakta ve örgütlenmektedir.
Görsel 4: Tecavüz ve diğer suçlarından dolayı 23 yıllık ceza alan cinsel suçlu Harvey Weinstein.
Örneğin Ekim 2017 yılında New York Times, Hollywoodlu yapımcı Harvey Weinstein’ın bir dizi ciddi cinsel suç işlediğini iddia eden bir haber yayınlamıştır. Bu haberin ardından tacize uğradıklarını ifade eden kadınlar #MeToo hareketini başlatmışlardır. Hareket büyümüş, binlerce kadın kendini istismar eden erkekleri ifşalamak için bu tagi kullanmıştır. Dördüncü dalga feminizm, yerkürenin pek çok yerinden kadının küresel bir bağ kurmalarını ve yalnız olmadıklarını bilmelerini sağlamıştır. Neticede bu hareket ortaya çıkmasa belki de olağan hayatına devam edecek olan Harvey Weinstein, kadın dayanışmasının gücü sayesinde 23 sene hapis cezasına çarptırılmıştır.
Son Sözler
Bugün sizlerle beraber feminist hareketin dalgalarını genel olarak inceledik ve feminist doktrin hakkında yorumlarda bulunduk. Çok detaylara girmeden feminizm hareketine dair sizleri bilgilendirmeye çalıştık. Umarım hepiniz için faydalı bir yazı olmuştur. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, sağlıkla kalın!
Yazı Kaynakçası
1-ÖZDEMİR Hacı ve AYDEMİR Duygu, Dördüncü Dalga Feminizm Üzerine, Social Sciences Studies Journal, S:32 (2019), s. 1706-1711.
2-“Suffragette Hunger Strikes, 100 Years On | June Purvis”. 2009. The Guardian. https://www.theguardian.com/commentisfree/libertycentral/2009/jul/06/suffragette-hunger-strike-protest.
3-“Feminizm Notları-II: Farklı Yollar – İkinci Dalga – Ayarsız Dergi”. 2016. Ayarsız Dergi. https://www.ayarsiz.net/feminizm-notlari-ii-farkli-yollar-ikinci-dalga/.
4-“Suffragettes/WALLACE”. 2020. Thechartists.Org. http://thechartists.org/suffragetteswallace.html.
5-“21 Haziran 1908: İngiltere’de Oy Hakkı Için 500 Bin Kadın Toplandı – Çatlak Zemin”. 2020. Çatlak Zemin. https://www.catlakzemin.com/21-haziran-1908-ingilterede-oy-hakki-icin-500-bin-kadin-toplandi/.
6-“5 Temmuz 1909: Tutuklu Süfrajet Marion Wallace Dunlop Açlık Grevine Başladı – Çatlak Zemin”. 2020. Çatlak Zemin. https://www.catlakzemin.com/5-temmuz-1909-tutuklu-sufrajet-marion-wallace-dunlop-aclik-grevine-basladi/.
7-ÇOLAK Pelin Dilara, Feminizm Nedir? – Feminizm Hakkında Bilmeniz Gerekenler.
8-“History Of Feminism”. 2020. En.Wikipedia.Org. https://en.wikipedia.org/wiki/History_of_feminis
9-EVANS, Elizabeth (2015). The Politics of Third Wave Feminisms: Neoliberalism, Intersectionality, and the State in Britain and the US. London: Palgrave Macmillan.
10-“Feminism – The Third Wave Of Feminism”. 2020. Encyclopedia Britannica. https://www.britannica.com/topic/feminism/The-third-wave-of-feminism#ref1228639.
11-BAUMGARDNER, Jennifer; RİCHARDS, Amy (2000). Manifesta: Young Women, Feminism, and the Future. New York: Farrar, Straus and Giroux.
12-“Second-Wave Feminism”. 2018. En.Wikipedia.Org. https://en.wikipedia.org/wiki/Second-wave_feminism.
13-“IS THERE A FOURTH WAVE? DOES IT MATTER? BY JENNIFER BAUMGARDNER”. 2020. Feminist.Com. https://www.feminist.com/resources/arts
14-COCHRANE, Kira (2013). All the rebel women: the rise of the fourth wave of feminism. London: Guardian Books.
15-Baumgardner, Jennifer (2011). F ’em!: Goo Goo, Gaga, and Some Thoughts on Balls. Berkeley CA: Seal Press. p. 250.
16-Cochrane, Kira. 2013. “The Fourth Wave Of Feminism: Meet The Rebel Women”. The Guardian. https://www.theguardian.com/world/2013/dec/10/fourth-wave-feminism-rebel-women.
17-HEYWOOD Andrew, Siyasi İdeolojiler: Bir Giriş, BB101 Yayınları, Ankara 2018.
18-2020. Cins.Ankara.Edu.Tr. https://cins.ankara.edu.tr/tecavuz.html.
Görsel Kaynakçası
Kapak Görseli:Sydney Opera House. https://www.sydneyoperahouse.com/events/whats-on/all-about-women-home/news-all-about-women/waves-of-feminism.html.
Görsel 1:”Açlık Grevi | Wikiwand”. 2020. Wikiwand. https://www.wikiwand.com/tr/A%C3%A7l%C
Görsel 2:”Simone De Beauvoir”. 2020. En.Wikipedia.Org. https://en.wikipedia.org/wiki/Simone_de_B
Görsel 3:2020. Poliquads.Com. https://www.poliquads.com/articles/categories/third-wave-feminism.
Görsel 4:”From #Metoo To Trial: A Look At The Fall Of Harvey Weinstein”. 2020. AP NEWS. https://apnews.com/article/b019b5ddda2c2