“Bir kuş nasıl ötüyorsa ben de öyle resim yapmalıyım.”
Empresyonizm’ in öncüsü, açık havada şövale ve boyalarını peşinde sürükleyen, nefes aldığı müddetçe resim çizmeyi arzulayan ressam: Claude Monet. Monet’ in resme yaklaşımı eşsiz ve kişiseldi. Hiçbir zaman bir takipçi olmadı, kurallarla teorilere bilfiil direndi. Diğer ressamların da deyişiyle Tanrı ona farklı bir bakış açısı yüklemişti ve gördüğü her manzarayı kendince yorumlayıp tuvale geçirmeyi oflaz bir şekilde başarıyordu. Onu farklı yapan şeylerden birisi de yılmaması, direnmesiydi. Böyle güçlü ve akılda kalıcı bir ressamın hayatına baktığımızda hiçbir şey onu bu akıma savurması için rastlantı değildi. Fransız empresyonist ressam Claude Monet ya da tam adıyla Oscar Claude Monet, 1840’ta Paris’te doğdu. Monet henüz 5 yaşındayken ailesiyle birlikte Le Havre yakınındaki Normandy Limanı’na taşınmıştı. Sahilde geçen çocukluğu ve deniz hakkında edindiği bilgiler onu yeni bir akımı doğurmasına itekleyecek taşlardan birkaçıydı. Bir diğer taş ise teyzesinin amatör bir ressam olmasıydı. Teyzesinin sayesinde yerel bir ressamdan ders aldı ve hatta çizdiği ikonik karikatürler sayesinde tanınmaya bile başlanmıştı. Fakat Monet kapalı odalar ardında, manzaradan uzak ve eskileri taklit eden bir resim anlayışı gütmektense kapalı kapılardan çıkıp, doğayı örnek alan, yenilikçi bir ressam olmak istiyordu. ‘’Defterlerimi hocalarımın yüzlerinin önden ya da yandan görünüşleriyle doldururdum; bunlar, biçimi olabildiğince bozulmuş, epey kaba çizimlerdi.’’ Hayatının asıl mihenk taşı Eugène Boudin ile arkadaş olmasıydı. ‘’ Daha da dikkatli gözlemledim, sonra sanki bir perde kalktı… Resmin ne olabileceğini kavradım… Sen (Boudin) bana görmeyi ve anlamayı öğreten ilk kişiydin!’’ Monet’in kendi bakış açısına benzeyen bir ressam bulması onu heveslendirdiği gibi yeni sanat teknikleri de katıyordu.
Monet tasarlayacağı kadın figür için eşi Camille’ yi seçmişti. Işıklar ve doğanın güzel tasvirleri için bu tabloyu dışarıda yapmaya karar verdi fakat tuvalin devasa boyutta olması gerekiyordu. Monet bir merdiven kullanmaktansa, bahçede derin bir çukur kazdı ve tuvalin tüm kısımlarına kolayca ulaşabilmek için onu yukarı aşağı hareket ettirmeyi kolaylaştıran bir makara düzeneğine bağladı. Sonunda eseri bitti ve bu eseri “Women in a Garden” olarak isimlendirdi. Bu eseri aslında sergideki sanatçıların düşüncelerine ve klasikleşmiş bakış açılarına başkaldırıydı. Eseri canlandıranlar sıradan kişilerdi, ünlü kişileri tercih etmemişti. Gölgeleri sürekli gri renk kullanan jüri üyelerini Monet’in eserinde gölgelerdeki mavilik de şaşırtmıştı. Anlaşılacağı üzere böyle farklı ve yabansı bir eser 1867 Salonu tarafından reddedilmişti.
Işık ve renk
Claude Monet ışık sarhoşuydu. Yarattığı eserlerde güneşin doğuşu, batışı, ışığın açısı, doğaya vuruşunu dakika dakika, saniye saniye inceler ve onları boncuk dizermiş gibi tablolarına dizerdi. Doğayla aşk yaşayan bir ressamdı. Monet’ in olağanüstü fırça darbelerini en net gördüğümüz yer sudur. Sadece suyu betimlemekle kalmaz sululuğu tasvir eder ünlü ressam. Her şeyin kendine özgü darbeleri vardır ama hiçbir şey çizilmemiştir. Ve Monet’e göre saf siyah rengi çok çok az bulunmaktadır. Eserlerinde çok koyu, siyaha benzer renkler bile en az 5 farklı koyu rengin karışımıydı.
En plein air (Açık havada)
Monet dışarıda -en plein air- resim yapıyordu; stüdyo içerisinde, amiyane bir hikâyede olan ressamlar için olağan üstüydü. ‘Peki stüdyon nerede?’ diye soranlar için eliyle çevresini işaret ediyordu. Aslında bu bir hayli zorlayıcı bir etkendi. Değişen hava durumu ışığı ve hava etkilerini eserlerine bazen tam anlamıyla yansıtamıyordu ve bunun için atik hamlelerde bulunup resmini tez bir şekilde icra etmeye çalışıyordu. Zaman mevsimlerden kışı gösterdiğindeyse
rivayetlere göre Monet sakallarının ucun buzlanana dek işinin başında olmayı tercih ediyordu. Monet, 5 Eylül 1879’da eşi Camille’yi kaybetti. Monet bir arkadaşına yazdığı mektupta şöyle bahsetti: “Zavallı eşim, çok korkunç ıstırapların ardından mücadeleden vazgeçti. Resim, benim gün boyu süren saplantım, öyle bir neşe ve eziyet ki… kendimi istemsiz olarak… ölümün onun hareketsiz yüzüne yüklediği renk geçişlerinin kompozisyonunu bulmaya çalışırken yakaladım. Mavi, sarı, gri tonlar…’’
Giverny’deki Bahçe
Monet 1890’da Giverny’deki evi satın aldıktan sonra orada daha çok vakit geçirdi; stüdyo alanları, hepsinden de önemlisi bahçeyi geliştirmeye başladı ve hatta Japon tarzı bir köprünün geçtiği bir nilüfer göleti haline getirdi.
“Nesnelerin gerçek değerini çevrelerindeki atmosfer belirler.’’ Giverny’de kendi göz zevkine ve şevkine göre ilerlettiği bahçesi onun için bulunmaz bir kumaş halindeydi. Motif seçmek için vaki harcamıyor, değişen ışık ve havanın da azizliğine uğramıyordu. Yaşı ilerleyen bu ressam için bu durum pek hoştu. Branch of the Seine, Near Giverny adlı eserinde ufuk çizgisi neredeyse kare şeklinin yarısına gelmekteydi ve gerçeklik doğru bir simetriyi yaratırdı. Velhasıl, resmi ters çevirdiğinizde de neredeyse aynı görünecektir.
Ressamın 1900lü yıllardan sonraki tabloları; The Water Lily Pond in the Evening (1922) tablosu incelendiği zaman kırmızı ve sarı rengin baskın olduğunu görürüz. Bunun şaşırtıcı nedeni yıllar geçtikçe gözündeki katarakt rahatsızlığının artması ve gördüğü ışığı yansıtan ressamın artık resimlerinde de kırmızı ve sarı rengin baskın olacağını gösteriyordu.
La Havre Limanı’nın Monet için en önemli etkisi ise ilk empresyonizm (izlenimcilik)resmini bu limanı çizerek oluşturmasıydı. Sisli bir sabah resmettiği bu liman tablosu bir akımının ilk örneği şu an Paris’teki Museé Marmottan Monet’de sergileniyor.
(Impression, Sunrise, 1872)
Monet’i az çok bilenlerin aklına ilk gelen o tablo. İşin şaşırtıcı yanı Claude Monet bu tablonun güzelliğini ve değerini çok uzun zaman sonra anlamıştır. Birçok resminin ana kaynağı mekan olan Giverny’deki evine eklettiği gölet ile birlikte bu tabloyu meydana getirmiştir. Daha sonraları da bu göletin üzerine inşaa ettiği Japon köprüsünü de Japanese Bridge (Japon Köprüsü) adlı tablosunda da görebiliriz.
(Water Lilies, 1919)
Kaynakça
1- PAPPWORTH, Sarah, This is Monet, 2015.
2- https://www.oggusto.com/sanat/sanatci/claude-monet-hayati-eserleri-hakkinda
3- Claude Monet Kimdir? Hayatı ve Sanatçının Bilinmeyenleri – Artkolik
-Havva GÜNEŞ