
Afganistan’dan başlayan 28 günlük yolculuğun ardından, bir kadın ve beş çocuğu Van Gölü yakınlarında bir kasaba olan Tatvan’daki bir yolcu durağında oturuyor. Parasını peşin ödediği kaçakçının, ailesini İstanbul’a götürmesini bekliyor. Çocukları kirin tozun içinde gülerek oynuyor, en küçük bebeği ise annesinin kucağına oturmak istiyor. Kaçakçı iki gün gecikmiş.
“Kocam Gazne’de Taliban’la savaşırken öldü.” diyor kadın. “Şu an orada çok şiddetli çatışmalar var. Oradan ayrılırken dağ yolunu kullandık. Sınırda Türk askerleri tarafından durdurulduk fakat gitmemize izin verdiler. Günlerce yürüdük… Çocuklarım hastalandı, perişan hâldeyiz.”
ABD ve NATO askerlerinin cihatçı harekete karşı 20 yıldır sürdürdüğü savaştan geri çekilmeye karar vermesinin ardından Afganistan’a kaos hâkim oldu. Ülkenin %85’inin kontrolünü elinde tuttuğunu iddia eden Taliban, yeni bir iç savaş endişesini alevlendiriyor. Militanların ilerlemesinin yeni bir göç dalgası oluşturup oluşturmayacağı henüz belli olmasa da BM Mülteci Ajansı’na göre Ocak ayından bu yana yaklaşık 270,000 kişinin evini terk etmesiyle beraber, Afganistan’da yerinden edilmiş toplam göçmen sayısı 3,5 milyonu aştı.
En azından bazıları ülkeden çıkmayı başarabilmiş. Bir akrabalarının Taliban tarafından öldürülmesinin ardından Afganistan’dan ayrılan ve ardından İstanbul’daki havaalanında üç hafta bekletilen 16 kişilik Heratlı bir aile, geri gönderme merkezine nakledildi. ABD’deki bir akrabaları, telefonlarına el konulduğundan onlara pek ulaşamıyor ve ailenin uluslararası koruma başvurusunun işleme koyulup incelenip incelenmediği belirsiz. İçişleri Bakanlığı ise ailenin durumuna dair bilgi taleplerine yanıt vermedi.
Hâlihazırda çok sayıda insan da karadan İran’a ve ardından Türkiye’ye gidiyor. Guardian ekibi iki gece boyunca çoğu Afgan olduğu anlaşılan en az 1,900 kişinin Van vilayetine seyahat ettiğini gördü. Afganistan, İran, Pakistan ve Bangladeş’ten gelen mülteci ve göçmenlerin yaklaşık 30 kişilik gruplara ayrılarak Yukarıtulgalı köyünden 800 metre uzakta, sınırda askerlerin olmadığına dair bir sinyal beklediği gözlemlendi.
Yeterince parası olan Avrupa’ya ulaşmayı deneyecek, Tatvan’daki Gazneli aile gibi parası yetmeyenler ise Türkiye’de iş bulmaya çalışacak.
Göçmenlik ve iltica davalarında uzmanlaşmış bir avukat olan Mahmut Kaçan “Bu yıl, her yaz İran’dan Van’a geçen insanların sayısında yüksek bir artış oldu. Gelen Afganlar zaten genelde Pakistan veya İran’da belgesiz yaşıyorlar ancak ABD birliklerinin bölgeden ayrılmasıyla beraber yeni bir akın bekliyoruz.” diyor. “Afganlar burada resmen boşlukta yaşıyorlar, büyük bir kısmı temel haklar ve özgürlüklerden çok uzak. Ayrıca Birleşmiş Milletler de çok hassas durumlar hariç Afganların Türkiye’den diğer üçüncü dünya ülkelerine yerleşmesini 2013’te yasakladı.”
3,7 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyona yakın bir sayıyla dünyada en çok mültecinin bulunduğu ülke olan Türkiye’de, Afganlar en büyük ikinci mülteci grubu oldu. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün internet sitesindeki verilere göre 2020’de 23.000 Afgan Türkiye’de uluslararası koruma başvurusunda bulundu. Bu haftanın başlarında, İçişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Çataklı, “Türkiye sınırına sadece 700 metre mesafede İran’da yol boyu yürüyen mültecilerin Türkiye sınırlarına yakın olmaları, Türkiye’ye girebilecekleri anlamına gelmiyor.” dedi. Türkiye’nin İran ve Irak sınırlarına yerleştireceği güvenlik duvarlarının, gözetleme kulelerinin ve kablosuz sensörlerin %90’ının tamamlandığını belirten Çataklı, bu projenin bitmesiyle beraber terörizm, kaçakçılık ve sınır ötesi suçların engelleneceğini söylüyor.
Bu yolculuk, diğer göç yolculukları gibi son derece tehlikelidir. Sınır güçlerinin savunmaları ve hem kaçakçılardan hem de diğer yolculardan kadınlara yönelik cinsel şiddet tehdidi bir yana, aşırı kalabalık ve güvenliksiz ulaşım Türkiye’de sayısız boğulmalara ve ölmelere neden oldu. Geçen hafta bir kaçakçının minibüsünün otobanda devrilmesi sonucunda en az 12 kişi hayatını kaybederken, geçen ay Van Gölü’nde göçmenleri taşıyan teknenin devrilmesi sonucu 60 kişi boğularak hayatını kaybetti.
Ucu Tuz Gölü’ne dek uzanan Tatvan karayolunda, yürümenin çok zorlaştığı öğlen sıcağında mola vermek için duran 4 Afgan ve 1 Pakistanlı genç, günlerdir yaz güneşi altında yürüdükleri için sıcaktan yanan yüzlerine aldırış etmeden biraz ekmek, domates ve helvayı aralarında paylaştılar. Adı Shorab olan bir genç “Taliban beni zorla askere almaya çalıştı. Kalamazdık. Savaş olmayan bir yerde yaşamak istiyoruz sadece.” dedi.
16 Temmuz 2021’de The Guardian’da Bethan McKernan tarafından ”Afghans flee to eastern Turkey as Taliban takes control amid chaos” başlığı ile yayınlanan yazının mümkün olduğunca ana metne sadık kalınarak yapılmış çevirisidir. Yazının orijinal hâline buradan ulaşabilirsiniz