Güneş doğduysa senden önce
Bir bildiği vardır.
Aydınlıklar çıkarır karanlık akşamların
Kör kuyularından.
Bulutlar nasıl da yürür, eksilir
Manzarasından penceremin.
Belki demir parmaklıklardan
Yahut daracık düşlerimden, sıkılır.
….
Yıldızlar şehrine ansızın varınca Ay,
Bir kadının saçları gibi üstüme
Öylece dağılınca gece…
Tüm dumanlar karanlık, görünmez
Zamanların içine saklanınca birden…
Ne yağmur olur yağarım üstüne
Ne çöl gibi kururum.
Bir rüya misali
Öylece başucunda dururum.
…..
…….
Döngüm Güneş, Ay,
Yıldızlar ve sen…
Hangi gün, hangi yüzyıl,
Sen nasıl istersen…
-Yusufcan KARATAŞ