Müzik Ve Beyin İlişkisine Bir Bakış

/ / POZİTİF BİLİMLER

Sevdiğimiz bazı şarkılar vardır dinlediğimiz zaman bizi mutlu eder ve sıkıntımızı yükümüzü hafifletir. Peki bunu nasıl yaparlar, hiç merak ettiniz mi? Kulaklıklarımızı takıp sevdiğimiz bir şarkıyı da açtıysak yazımıza başlayabiliriz. İlk olarak beynimizin müziği nasıl işlediğine bir göz atarak başlayalım. Müzik önce temporal lobda bulunan işitme korteksine gelir. Bu alan müziği analiz edip algılamamıza olanak sağlar. Ayrıca bazal önbeyinde iki hemisferde (beynin yarım küreleri) de bulunan nucleus accumbens adı verilen yapı uyarılır. Burası bolca dopamin salgılar. Dopamin, sevdiğimiz bir şeyi yaptığımızda salgılanan bir hormondur. Bu yüzden nucleus accumbens beynin haz merkezi olarak da bilinir. Müzik dinlerken aynı zamanda mutluluk hormonu olarak bilinen endorfini salgılarız. Endorfinin stresi ve ağrıyı azaltmada da etkisi olduğu bilinmektedir. Bunlar müzik dinleme sürecinin hormonal etkisinin bir kısmını oluşturur.

Müzik dinlerken beynimizin neredeyse her bölümü birbiriyle etkileşip bağlantı kurar. Bundan dolayı bazı hastalıklarda doğrudan etkisi olmasa bile fayda sağlayabileceği düşünüldüğünden müzik terapisi uygulanması doktorlar tarafından önerilmektedir. Örnek verecek olursak depresyon, panik atak gibi psikiyatri temelli hastalıklarda bunun yanı sıra kulak çınlaması gibi problemlerin giderilmesinde de müzik yardımcı olarak kullanılabilmektedir. Kulak çınlamasıyla alakalı olarak yakın bir zamanda deneysel bir tedavi yapılmış. Geliştirilen deneysel bir cihaz, dili hafif bir elektrik akımıyla uyarırken elektronik müziği andıran bir ses kulaklıklarla dinletilmiş. Bu iki tedavinin birlikte uygulanması sonucunda katılımcıların %86’sında kulak çınlama şiddetinin azaldığı ve belirtilerin hafiflediği görülmüş.

Bu hastalıklara veya rahatsızlıklara sahip olmasakta hepimiz ruh halimizi iyileştirmek, motivasyon oluşturmak için ve daha birçok sebeple müzik dinliyoruz. Müzik hislerimizi değiştirirken aynı zamanda algılayış biçimimizi de değiştiriyor. Yapılan bir diğer araştırmaya göre hüzünlü müzik dinlediğimizde üzgün suratlar, neşeli bir müzik dinlediğimizde ise mutlu suratlar görüyoruz. Yani müziğin gördüğümüz bir şeyi olduğundan farklı gösterebilme kabiliyetine sahip olduğunu buradan da anlayabiliriz. Hüzün ve neşeden bahsetmişken ilginç bir noktaya daha değinmekte de fayda var. Hüzün ve neşe gibi duyguları hissettiğimizde tercih ettiğimiz müzik türlerinin cinsiyetler arasında farklılık gösterdiği düşünülmektedir. Örneğin üzgünken kadınlar hüzünlü müzikleri tercih ederken erkekler daha agresif müziklere yönelmektedir. Bunun sebebi müzik türlerinin beyni aktifleştirmedeki etkisinin cinsiyetlerde farklılık göstermesinden kaynaklanır. Tabi bu sonucun tüm kadınlar ve tüm erkekler için geçerli olduğunu iddia etmediğimizi de belirtelim.

Dinlediğimiz müziği kısa bir süreliğine durdurduğumuzu düşünelim. Bu müzik önceden sıkça duyduğumuz bir şarkı olsun. Dinlerken elimizle tuttuğumuz ritme büyük ihtimalle şarkı durduktan sonra da fark etmeden devam edeceğiz. Yani bu, şarkı dursa bile beynimizde çalmaya devam edecek anlamına geliyor. Bununla alakalı yakın zaman diliminde bir araştırma yapılmış. Araştırmada insanlar tanıdık oldukları müzikleri dinlerken kesinti oluştuğunda buraları zihinsel olarak doldurabildiği beyin etkinliğini ölçmek için kullanılan işlevsel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullanılarak kanıtlanmıştır. Müzik durduğu zaman dahi işitsel korteksin etkin kalmaya devam ettiğini gözlemlemiş ve bunun yanında şarkının sözleriyle enstrümantal kısmın beynin farklı işlevsel özelliklerini harekete geçirdiğini keşfetmişlerdir. Bu alanda yapılan çalışmaların müzikle tedaviye katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Her halükarda müziğin vücudumuza, beynimize ve ruh halimize etkisi oldukça büyüktür. Peki bu etkilerin boyutu yaşa ve zamana bağlı olarak farklılık gösterebilir mi?

Bazı müzik akış hizmetlerinin verilerinden yararlanarak elde edilen sonuçlara göre insanların yirmili yaşlarda keşfettiği yeni şarkıların sayısının oldukça fazla olduğu görülmüştür. İnsanın giderek yaşlanmasıyla keşfedilen şarkıların sayısının azaldığı saptanmış ve hatta yirmili yaşlarda insanlar arasında popüler olan bir şarkının bundan 10 yıl sonrasında da tekrar popüler olduğu görülmüş.

İnsanların yeni müziklere olan ilgisinin azalmasını şöyle açıklayabiliriz. Gençken vücudumuz daha fazla hormon salgıladığı için birçok şeye karşı daha hassas oluyoruz. Dinlediğimiz bir şarkı bizi daha çok etkileyip aklımızda kalıcı yer edinebiliyor. Bu şarkıların yarattığı etki beyindeki ödül mekanizmasını tetikleyerek ve dopamin salgılatarak gerçekleşiyor. Bu yüzden ergenlikte dinlediğimiz bir şarkıyı 10-15 yıl sonrasında dinlediğimizde de tekrar bu mekanizmayı harekete geçirip vücudumuza güçlü anıları hatırlatmış oluyoruz. Bu da yeni dinlediğimiz bir şarkıya göre bizi daha fazla etkiliyor. Dolayısıyla yeni şarkılardan ziyade genellikle uzun süredir bildiğimiz, dinlediğimiz şarkılara yöneliyoruz. Ama unutmamak gerekir ki her yaşta yeni müzikler keşfedip zevkle dinleyebiliriz.

Bu yazımda sizlerle beraber beyin ve müzik ilişkisine genel bir bakışta bulunduk. Umarım keyif alarak okuduğunuz bir çalışma olmuştur. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, sağlıkla kalın!

Kaynakça

1-“Yeah, Good Music Kind Of Gets You High”. 2021. Popular Science. https://www.popsci.com/music-can-get-you-high/.

2-“The Future Of Medicine May Involve Music”. 2021. Popular Science. https://www.popsci.com/future-medicine-may-involve-music/.

3-“Turning BrainWaves Into Beautiful Music”. 2021. Popular Science. https://www.popsci.com/scitech/article/2009-07/your-brain-your-brain-midi/.

4-“This Is Your Brain On Music [Infographic]”. 2021. Popular Science. https://www.popsci.com/science/article/2013-02/your-brain-music-infographic/.

5-“Müzik, Neden “Beynin Gıdası” Olarak Bilinir? – Evrim Ağacı”. 2015. Evrim Ağacı. https://evrimagaci.org/muzik-neden-beynin-gidasi-olarak-bilinir-3221.

6-“American Academy Of Neurology Journals”. 2021. Neurology.Org. https://www.neurology.org/.

Kapak Görseli: “Music To Their Brains”. 2018. UNH Today. https://www.unh.edu/unhtoday/2018/05/music-their-brains

Nehir KÖSE

4 Comments to “ Müzik Ve Beyin İlişkisine Bir Bakış”

  1. Şirin says :Yanıtla

    Resmen okurken yaşadım müzikle ilgili geçmiş bugün ilişkisini, çok açıklayıcı bilime dayalı ancak anlaşılır yalın bir ifadeyle kaleme dökmüşsünüz, yazılarınızın devamının gelmesi ümidiyle

  2. Salis says :Yanıtla

    Müziğin yaşamımızdaki önemi … Bilimin ışığında ne güzel anlatmışsınız emeğinize sağlık.

  3. Ayşenur says :Yanıtla

    Çok keyifli bir yazı olmuş.Bir sonraki yazınızı merakla bekliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir