
Tanım
Teorik olarak, ‘Kamusal sanat’ halka açık bir meydandan halka açık bir binanın içindeki bir duvara kadar, halkın erişebileceği bir alan için tasarlanmış ve bu alana yerleştirilmiş herhangi bir sanat eserini ifade eder. Bununla birlikte, uygulamada, bu tür sanat eserlerinin önemli bir yüzdesi depolarda veya özel devlet dairelerinde saklandığından, daha doğru tanım şöyle olabilir:
Kamusal sanat, kamu fonlarıyla satın alınan veya toplumun neresinde bulunduğuna veya kimin gördüğüne bakılmaksızın kamu alanına giren (bağışla veya kamuya teşhir yoluyla vb.) herhangi bir sanat eserini içeren bir terimdir.
Antik Çağ’dan günümüze ulaşan kamusal sanatın çoğu, çeşitli taş işçiliği türlerinden oluşur – yani cenaze anıtları, heykeller ve diğer dini veya mimari heykeller. Ancak bugün, kamusal sanat kategorisi, ince, dekoratif ve plastik sanatlardan çok geniş bir eser yelpazesini içermektedir.
Türkiye’de ise kamu sanatı(public art) düşüncesi farklı bağlamlarda anlaşılabiliyor. Burjuva devriminin en önemli özelliği, belki de kamu, devlet ve özeli kesin biçimde birbirinden ayırmış olmasıdır. İngilizce karşılığını incelersek “kamu” İngilizce’de “public” anlamına geliyor, “devlet” “state”, “özel” ise “private”. Türkçede biz bu üç kavramı tam olarak ayıramıyoruz, “kamu” kavramı hep problemli olarak kalıyor. Çünkü kamu ile devlet çoğu zaman neredeyse aynı anlamda kullanılıyor. Yani “public” kavramının gelişmediğinin bir göstergesidir. Bu basit bir dil sürçmesi değil, bir yönetme ideolojisi, yani bir devlet ideolojisi haline gelmiştir.
Medici ailesi Rönesans koleksiyonunu Floransa halkına bırakmıştır, oradaki bütün koleksiyon “public”indir, kamunundur. Mülkiyet olarak da onundur. Davut heykelini alıp Floransa’dan başka bir yere götüremezsiniz. Fakat bizde bu ikisi birbirine karıştığı için, bütün “public”e ait olan şeyler, devletin mülkü olarak algılanıyor, yani halkın “kamu” üzerinde bir mülkiyet ya da hak iddia etmesi olanaksız gibi görülüyor. Bu yüzden de özelleştirmeler son derece çabuk ve rahat bir şekilde yapılabiliyor.
Kamusal Sanat Tarihi: Kökenler
Yunan şehirleri, genel olarak topluluk tarafından görülebilen ve takdir edilebilen dini ve sosyal sanatın (ağırlıklı olarak heykel) eğitici erdemlerinin ilk savunucularıydı. Antik Yunan’da kamusal sanatın en üstün örneği Atina’daki Parthenon (yaklaşık MÖ 447-422)’dur. Daha sonra Romalı yetkililer, Roma’nın görkemini göstermek için imparatorluğun her köşesine Roma İmparatoru’nun seri üretim heykellerini diktiler. Bu toplumsal anlayış ,estetik veya propaganda, Pagan ve daha sonraki Hıristiyan toplulukları tarafından uygulandı.
Politik Sanat
20. ve 21. yüzyılda kamusal sanat, işlev, biçim ve medya açısından önemli ölçüde genişledi. Siyasi gelişmeler, kamusal sanatın propaganda amaçlı işlevini genişletti. Kamusal sanatın politik amaçlar için kullanılmasının belki de en bariz modern örneği,Sosyalist Gerçekçilik (Sovyet Rusya’da Joseph Stalin tarafından 1927’den sonra ülkenin endüstriyel kendi kendine yeterlilik çabasını desteklemek için başlatılan sanat hareketi)’tir. Sosyalist Gerçekçilik, komünist rejimin başarılarını her yerde anıtsal, kahramanca stilde posterler, resim ve heykel sergileyerek yüceltmeyi amaçlıyordu.
Kamusal Sanat Türleri
Kalıcı
Kalıcı kamusal sanat eserlerinin uzun süreler – bazen yüzyıllarca – yerinde kalması amaçlanır. İlk yaygın örnek heykellerdir. Kalıcı olması amaçlandığı için sanatçılar bu eserleri bronz, mermer, granit, çelik ve bazalt gibi oldukça dayanıklı malzemelerden yaratırlar. Melbourne’deki en eski kamusal sanat eseri, 1865’ten beri sergilenen Charles Summers’ın Burke ve Wills Anıtı’dır. Şaşırtıcı bir şekilde, boyutu sekiz metre boyunda ve üç metre genişliğindedir.
Geçici
Kamuya açık geçici sanat eserinin, birkaç saatten birkaç yıla kadar değişebilen önceden belirlenmiş bir ömrü vardır. Örneğin, kamusal alan için yaratılan enstalasyonları, projeksiyonları ve performansları içerebilir. Sanatçıların kullandığı malzeme ve teknikler çok çeşitlidir ve bitkiler, kağıt, tebeşir, video, ses ve performansı içerebilir.
Sahaya Özel Kurulum
Mekana özgü yerleştirme, sanat eseri ve mekanın eşit derecede önemli olduğu ve birbirini bilgilendirdiği bir durumu anlatır. En az iki kişiye ihtiyaç duyan bir sohbet gibi, mekâna özgü bir enstalasyondaki öğeler karşılıklı bir ilişki içinde birbirlerinden anlam kazandıkça birbirleriyle diyalog halindedir.
Birleşik
Entegre bir sanat eseri, bir bina, sokak manzarası veya peyzaj tasarımı gibi başka bir yapıya dahil edilen sanat eseridir. Birleşik kamusal sanat eserlerinin tipik örnekleri arasında sokak kaldırımları, heykelsi oturma yerleri ve sanatçı tarafından tasarlanmış camlar (pencereler) bulunur.
Büyük veya Küçük Ölçekli
Yeni ve eski, kamusal sanat eserlerinin çoğu büyük ölçekli olma eğilimindedir. Bunun nedeni, çoğu kamusal bağlamda sanatçıların alanın geniş ölçeğini hesaba katmak zorunda olmalarıdır Büyük ölçekli bir çalışma yaparak bu etki önlenebilir.. Ancak birçok çağdaş sanatçı, kamusal alanda küçük ölçekli sanat eserlerini keşfetmekle ilgileniyor. Bunun bir nedeni, küçük ölçekli bir eserle karşılaşmanın izleyici için samimi bir deneyim olabilmesidir. Aksine, anıtsal(büyük ölçekli) bir sanat eseriyle karşılaşmak ezici veya yabancılaştırıcı bir deneyim olabilir.
Dijital
Kamuya açık dijital sanat eserlerine örnek olarak, bir dış ekranda oynatılan video veya doğrudan bir binanın yüzeyine yansıtılan bilgisayar tarafından oluşturulan görüntüler (CGI) verilebilir. Bazı sanatçılar, ışık projeksiyonlarının belirli bir binanın mimari özelliklerine göre uyarlanmasına izin veren, ışık haritalama adı verilen bir CGI tekniğini kullanma konusunda uzmanlaşmıştır.
Kamusal sanat değişen dünyamıza nasıl uyum sağlıyor?
Kamusal sanat, ‘plonk’ yöntemini geride bırakarak, daha geniş topluluk için büyük değer taşıyan anlamlı sanat eserlerine dönüşüyor.
Ancak bugün, kamusal sanat çok daha yararlı bir şeye dönüşüyor ve sanatçılar, sanatın işlevsel ve yine de heyecan verici olmasını sağlayarak fikirlerini genişletiyor.
Kamusal sanat aynı zamanda güçlü bir küresel mesaj göndermenin bir yolu olabiliyor.
Kamusal Sanat Neden Şehirler İçin İyi?
Philadelphia’da her köşede bir duvar resmi var. Organizasyona göre kamusal sanat eserlerinin “kamusal alanları ve bireysel yaşamları dönüştürmek” amacıyla yapıldığı söylenmektedir.
Kuruluşun yönetici direktörü Jane Golden, “Sanatın değişimi ateşlediğini her zaman söylüyoruz” diyor.
Araştırmacılar aynı fikirde: Araştırmalar, kamusal sanatın topluluklar için birçok faydası olduğunu gösteriyor. Topluluk oluşturma güçleri,kaygı ve sosyal izolasyon duygularıyla mücadele etkisi gözle görülür şekilde arttığını gösteriyor.
Özellikle duvar resimleri, sanatsal yer oluşturma ve şehir pazarlaması için harikadır.
Kamusal sanat, yeni işler ve artan turizm dahil olmak üzere ekonomik faydalar da sağlar. Özellikle duvar resimleri, sanatsal yer oluşturma ve şehir pazarlaması için eşsiz bir fırsattır.
Genellikle kamusal sanata, bir şehrin çözmeye çalıştığı bir zorluğu ele almanın bir yolu olarak bakarız.
Bununla birlikte, kamusal sanatın en anlamlı etkilerinden biri, kentsel tasarımcı Mitchell Reardon’ın “topluluk parmak izleri” dediği şeyi yaratmasıdır.
Golden, “Canlı ve gelişen bir şehrin tam merkezinde sanat olduğunu düşünüyorum”
Kaynakça
1-http://www.visual-arts-cork.com/public-art.htm
3-https://www.yesmagazine.org/health-happiness/2021/12/06/public-art-cities
4-http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=378&RecID=2902
5-https://acca.melbourne/education/resources/public-art/what-is-public-art/