Giriş Bu yazımızda günümüzde sıkça tartışılan, Türk Ceza Hukukunda cezaların hafif mi yoksa ağır mı olduğu, idam vb. fiziksel anlamda acı veren cezaların gelmesinin gerekli olup olmadığı konusuna tarihsel bir bakış açısı getirerek kendi fikirlerimiz ile eleştirilerde bulunacağız. Yazımız, Avrupa Ceza Hukuku Tarihi ve Türk Ceza Hukuku Tarihi olmak üzere iki parti şeklinde olacak olup,
Bireyin kendisini veya üçüncü bir kişiyi haksız saldırı, gelen tehlikeler karşısında saldıran kişiye karşı koruması, savunmasına meşru savunma denir. Meşru savunmaya “meşru müdafaa”, “haklı savunma” ya da “yasal savunma” da denmektedir1. Lakin bizim öğretimiz TCK’de meşru savunma dendiği için bunu kullanmayı tercih eder. Meşru Savunma 765 sayılı TCK’da ‘Kanunun bir hükmünü veya salahiyettar bir merciden
İnsan benzeri becerilerin makine ve bilgisayar sistemleri tarafından simülasyonu şeklinde tanımlanan yapay zekâ (AI), her geçen gün daha hızlı yaygınlaşmakta ve önemli değişimlere uğramaktadır. Hukuk uygulaması da bu dönüşüm ve gelişimden oldukça etkilenmiş olup yargısal işlemler de değişimlerden payına düşeni almıştır. Bu kapsamda hukukçular için hukukun temel ilke ve değerlerinin, ne derecede kullanılabilir ve uygulanabilir
I-Giriş Haksız tahrik, oldukça tartışmalı bir kavramdır. Zaman zaman gündemi meşgul etmekte, kamuoyu tarafından eleştiri hâline gelmektedir. Mahkemelerin haksız tahrik indirimine alakalı alakasız her vakıaya ilişkin olarak başvurduğu ve bu durumun adaletin tesisi konusunda problem yarattığına dair eleştiriler bulunmaktadır. Yine doktrinde de haksız tahrik düzenlemesinin ucunun çok açık olduğu konusunda kritikler yer almaktadır. Söz konusu